25 Mayıs 2014 Pazar

Deliryum - Lauren Oliver || 9. KCBT || Yazarın Diğer Kitapları

Evet... Yazarın diğer kitaplarını tanıtacağım postuma hoş geldiniz. Üç gün beni arka arkaya okudunuz, şaşırdınız değil mi? Ben bile şaşırdım iki ayda bir post yazdıktan sonra :P Neyse çok uzatmayacağım öncelikle Deliryum'un ikinci ve üçüncü kitaplarıyla başlıyorum.

 Serinin bu kapaklarını daha fazla sevdiğim ve serinin yan kitapları da bu kapaklarla daha uygun olduğu için bu kapakları kullanmayı tercih ettim. Bahsettiğim o 4 adet yan kitap da işte hemen aşağıda...


Bu kitaplardan özellikle Alex'i çok merak ediyorum ve en kısa sürede okumak istiyorum. Tabii en kısa zamandanın anlamı türkçesini beklemek değil orijinal dilinden okumak oluyor :D Onun dışında Hana'da merak ettiklerimden. Şimdi gelelim serimizden bağımsız olan yazarın diğer kitaplarına. Bu seri dışında yazarımız bazen tek olarak kitap yazmış, bazen de birçok yazarla birleşerek toplu bir kitap yazmış. İkisini de ayrı ayrı göreceğiz.

İşte bunlar yazarımızın başka yazarlarla ortak yazdığı kitaplar. Who Done It? adlı kitapta bir de John Green gördüm ben ve daha çok ilgimi çekti. Onun dışında Dear Bully adlı kitap 70 yazarla oluşturulmuş bir kitap olmasıyla ilgimi çekti. Crush'ın da çok tatlı bi kapağı var ve adından anladığımız kadarıyla sanırım yazarımız Lauren'in de bu kitapla ilk gerçek aşkının hikayesi yer alıyor.


Bu kitaplar da yazarımızın sadece kendi yazdığı kitaplar. Before I Die zaten ülkemizde Ben Ölmeden Önce adı ile çıkmış bir kitap ve Deliryum'dan sonra onu da çok merak ediyorum ve okumak istiyorum. Panic adlı kitabın kapağı her ne kadar Delirium serisinden çıkmış gibi görünse de bir bağlantı bulamadım ben. Ama hoş duruyor merak ettim :D Rooms... O nasıl güzel bir kapaktır... Kapağı için bile alabilirim o kitabı, sizce de çok güzel değil mi? O renk uyumu vb. Neyse hayranlığımı içimde yaşıyorum :D Spindlers yazarımızın bir karikatüristle beraber oluşturduğu kitap. Neden yukarı yazmadın derseniz Lauren yazmış, diğeri resimlemiş de ondan :P Bir de Liesl & Po var. Bu kitabı başta garipsedim ama konusuna bakınca sevdim. Bakalım belki bi ara bunu okurum ama bunlardan önceliğim Rooms...

Yazarın diğer kitapları bunlar. Şimdi aşağıya da çekilişi koyuyorum buyurun katılın. O yetmezse girin Facebook sayfamıza bir de oradan katılın. Okumadıysanız gidin anasayfama Deliryum yorumumu ve alıntılar okuyun :D Bir daha ki postta ve de bir dahaki tur da görüşmek üzere :)

a Rafflecopter giveaway

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Deliryum - Lauren Oliver || 9. KCBT || Yorum

Evet efendim dün dediğim gibi asıl yorumumu burada yapacağım. Bu arada okumayanlar için alıntıları buradan okuyabilirsiniz... Şimdii öncelikle kapaktan başlayacağım. Kitap ülkemizde çıkana kadar hep diğer kapakla çıkmasını istedim ama kitap elime geçtiği andan itibaren bu kapağı da sevmeye başladım ve birbirlerine bayaaa bi yaklaştılar :D Ama serinin diğer kitaplarının kapaklarına da bakınca tabiki diğer kapak bu kapağı ezip geçiyor. Onun dışında kapak kalitesi... İlk elime geçtiğinde daha kapağını açmadan dedim ki güzelmiş, idare eder. Ama şöyle dokundum açtım falan... Ciltli desem değil, ciltsiz desem değil. Böyle kalın gibi bi kapağı var ama sanki normal kapaklardan bile narin. Ama şöyle sert bir ciltle olsa bu kitap, üzerine de şöyle parlak mavi bir giydirme yapılsaydı var yaa. Okuma da yanında yat :P Ama yine de çok kötü kapaklardan sonra bu kapak gayet güzel geldi bana.

Konuya gelecek olursak... Arka kapak yazısını, tanıtımı zaten diğer canavarlar paylaştı. Bu kitapta aşık olmak yasak. Yasak da değil aslında hastalık... Bu hastalığın adı Amor Deliria Nervosa. Kitabın adının geldiği yer işte bu :) Ayrıca: Amor İspanyolcada Aşk, Deliria Latincede halüsinasyonlar ve Nervosa İtalyancada ve Portekizcede Sinir demek... Ben pek bi bağlantı kuramadım :P



Lena diye bir kızımız var ve kurallara oldukça bağlı, tüm hayatını düzenleyicilere göre yaşayan bir kız. En yakın arkadaşı Hana ona göre biraz daha serbest... Yasadışı partiler, onaysız müzik vb. tam Hana'lık şeyler. Ama tahmin edebileceğiniz gibi aşık olan Hana değil Lena oluyor... Hemde bu aşk, değerlendirmesinin olduğu gün başlıyor. Ama kurallara bu kadar bağlı bir kız bu kadar kolay aşık olabilir mi? Üstelik annesi Amor Deliria Nervosa yüzünden ölmüşken...



Ama oluyor hemde yabancı okuyucuların 'bad boy'umsu bulduğu Alex'e ama bence Alex bu kitapta pek bad boy değil de aşık bi gençti :P Hemen yanda Alex'le ilgili birkaç resim var bakın siz karar verin artık... 
Gelelim sorularımıza... Alex ve Lena'yı bundan sonra neler bekliyor? Aşık olmak başlarına neler getirecek? Yasadışı partilerde neler yaşanacak? Bunlar ve bunların çok daha fazlası kitapta... O kadar inanılmaz ağzımın açık kaldığı yer var ki onları yazsam bu yorum spoiler denizi olurdu ondan yazmıyorum. Bana göre Deliryum mükemmel diyebileceğim, klasik distopyalardan farklı harika bir distopya. Hatta dur bakayım Uyumsuz ve Açlık Oyunları'ndan sonra bende üçüncü sıraya yerleşti :D Kitaba benden tam puan... Umarım Artemis ikinci kitabı bizi şaşırtacak kadar yakın zamanda çıkarır :)

Neyse yine çok uzattım iki tane daha fotoğraf paylaşıp, çekilişi de koyup gidiyorum... Çekiliş demişken Facebook Çekilişimize de buradan gidebilirsiniz...

Fanartlara bakarken şu fotoğrafı gördüm. Sonradan fark ettim ki bende aynısının az farklısını yapmışım :D


Vee çekiliş...
a Rafflecopter giveaway

23 Mayıs 2014 Cuma

Deliryum - Lauren Oliver || 9. KCBT || Alıntılar





Bir turla daha karşınızdayız. Bu turu aldığımızda öyle bir sevindim ki sanırım biraz dans etmiş bile olabilirim :D Hele kitap elime bir geçti. Böyle ciltli gibi ama aslında değil ama yine de güzel :D Neyse bunlara aslında daha sonra değineceğim yorumumda ama şimdi benimle alıntıları okuyacaksınız sizi çok fazla sıkmadan hemen alıntılara geçmek istiyorum :) Ayrıca unutmadan daha sonra yorumumu okumayı da unutmayın... 






"Bazen mutsuz olmadıkça, gerçekten mutlu olamazsın, bunu biliyorsun, değil mi?"


"Aşk... İncecik, tek bir kelime; bir bıçak sırtından daha uzun olmayan bir kelime. Kendisi de tam olarak bu zaten. Bir bıçak sırtı, bir jilet. Hayatınızın merkezine giriyor, her şeyi ikiye bölüyor. Önce ve sonra. Dünyanın geri kalanı, iki taraftan birinde kalıyor. Önce ve sonra aşk anı, bir bıçağın sırtından daha büyük, daha uzun olmayan bir an."


"Seni ruhumun ulaşabileceği kadar derinlemesine, enlemesine ve boylamasına seviyorum...
Seni her günün en sakin anı gibi seviyorum...
Seni özgürce seviyorum..."


"Güvendiğiniz, bel bağlayabileceğinizi düşündüğünüz herkes, eninde sonunda sizi hayal kırıklığına uğratır."


"Hayatımı yaşadığım, sınavlara çalıştığım, Hana'yla uzun koşulara çıktığım onca zaman boyunca bu diğer dünyanın var olması, benimkinin yanında ve altında yürümesi, güneş batar batmaz gölgelerin içinden, ara sokaklardan fırlamaya hazır olması mümkün mü? Yasa dışı partiler, onaysız müzik, hastalık korkusu olmadan birbirine dokunan insanlar. Kendilerine ne olacağından korkmadan. Korkusuz bir dünya. İmkansız."


"Farklı başlangıçlardan gelen farklı sonlara varır."


"Kendimi kafese kapatılmış gibi hissediyorum. Zaten kafesteyiz aslında. Sınırları çizilmiş bir kafes..."


"Kelimelerin hiçbir anlamı yok aslında; onlar yalnızca boşluğa, karanlığa salınan sesler, düşerken bir şeye tutunmak için gösterdiğimiz yararsız çabalar."


"İnsanları asıl o zaman kaybediyorsun aslında," diyor. "Acı dindiğinde."


 "Fotoğraf kareleri, anlar, kısacık saniyeler. Güçlenen rüzgara karşı kanat çırpan bir kelebek kadar kırılgan, güzel ve umutsuz."


"Doğal gidişat böyle olsa da boğazımın gerisinde tuhaf bir ağrı hissediyorum: Her şey sona eriyor, insanlar hayatlarına devam ediyor ve arkalarına bakmıyorlar. Hayat böyle olmalı."


"Hayat çok tuhaf işliyor. Bir şeyi istiyorsunuz, bekleyip duruyorsunuz ve o şey hiç olmayacakmış gibi hissediyorsunuz. Sonra oluyor, bitiyor ve tek istediğiniz, her şey değişmeden önceki o kısacık ana dönmek oluyor."


"Aşk: Sizi hem öldürür, hem kurtarır."
a Rafflecopter giveaway